Dünya üzerinde var olan bütün spor dalları için psikolojik bir takım adlandırmalar yapılmaktadır. Özellikle spor yapmanın fiziksel açısının yanı sıra mental bir eylem olduğunu da unutmamak gerekir. Bu noktada kondisyon kabiliyetinin fizik ve ruh arasında bir köprü oluşturduğu da açık bir gerçektir. Dolayısıyla her spor dalının fiziksel faydaları ve bakış açısı yanında psikolojik olarak da değerlendirmesi yapılmalıdır. Teniste de psikoloji oldukça önemli görülmektedir. Tenis psikolojisi ve zihinsel faktörler gerek oyun stratejisi gerekse de başarı noktasında farklı şekillerde ele alınmalıdır. Diğer taraftan profesyonel tenis oyuncusu yetiştirme alanında görev yapan tenis hocaları için bu alanın daha da fazla önem taşıdığı kanaati yaygındır.
Son yıllarda teniste de zihinsel süreçlerin önemi iyice ortaya çıkmış ve bu anlamda daha fazla çalışmalar yapılmıştır. Özellikle tenisin yarısından fazlasının zihinsel bir mücadele olduğu yönündeki söylemler bir hayli artmıştır. Bu anlamda söz konusu alanı etkileyen birçok faktör bulunmaktadır. Bunlardan bazıları duygusal kararlılık, entelektüel bakış açısı, mücadele stratejisi, inanç, bağlı olma ve sahiplenme şeklinde ifade edilebilir. Bunlar söz konusu alan için belli oranda efekte sahip olan duygulardır. Bu duyguların yanı sıra birtakım karakteristik özellikler de aynı oranda etki sağlamaktadır. Bunların başında motivasyon gelmektedir. Yanı sıra enerjik olma, stres kontrolü, özgüven, pozitif düşünce, istikrar, saygı, cesaret gibi özellikler de bir tenis oyuncusunu mental olarak desteklemekte, tenis psikolojisi noktasında katkı sağlamaktadır.
Tüm bunların yanı sıra tenis psikolojisi noktasında tenis oyuncuları için destekleyici mental faktörleri tavsiyeye dönüştürmek mümkündür. Bu açıdan oyuncunun hedefine ulaşmak maksadıyla kendisine güven duyması gerekir. Ayrıca bir takım aksilikler olduğunda bu aksilikler içerisinden avantaj sağlayarak çıkması gerekir. Başarı sağlayabilmek için içten gelen bir motivasyona ihtiyaç vardır. Her şeye rağmen başarmak için hedefe kilitlenmiş olmalıdır. Rakipleri hangi özelliğe sahip olursa olsun kendisine tam manası ile sağlam bir inanç duymalıdır. Bahsi geçen bu tavsiyelerin dışında en önemli nokta her bir maçın bir stratejik kabiliyet gerektirdiği gerçeğidir. Her şeyden önce her mücadelede olduğu gibi bu bir zaman meselesidir. Diğer taraftan yüksek motivasyonel varlık rakibin psikolojik olarak etkilenmesinde de önemli bir faktördür.